Gıda Sektöründe Sürdürülebilirlik Çalışmaları
Günümüze kadar dünyada iklim değişikliği ile mücadele ve daha doğal bir çevreyi yaşatabilmek gibi birçok farklı amaç ile birlikte sürdürülebilirlik bilhassa karar verme mekanizmaları açısından çok önemli etkileyici değişkenler arasında yer almayı başarmıştır. Bu nedenle günümüzde her sektör için sürdürülebilirlik önemli bir yere sahip olurken, sürdürülebilir gıda çalışmaları da çok önemli bir noktaya ulaşmıştır.
Gıda sektöründe sürdürülebilirlik için bir tanımlama gerçekleştirmeden önce sürdürülebilirlik kavramının ne olduğunu kısaca anlatmak gerekir. Zira sürdürülebilirlik; 1987 yılı ile birlikte temeli oluşturulan bir kavram olarak, günümüzün ihtiyaçlarını karşılarken, gelecek neslin ihtiyaçlarına zarar vermeden ve onların ihtiyaçlarını karşılama yeteneğini elinden almadan ve bugünün kaynaklarını tüketmeden kendi imkanlarımızı oluşturmak anlamına gelmektedir.
Sürdürülebilirlik kavramından anlaşıldığı üzere kaynakların tükenmemesi ve gelecek nesillerin de kaynakları aynı şekilde bizim bulabildiğimiz gibi bulabilmesi mantığı yer almaktadır. Bu kavram ve öngörü, gıda sektöründe de birebir olarak uygulanması gereken bir yapıya sahiptir. Yani bu anlamda gıda sektöründe sürdürülebilirlik çok önemli bir yapı oluşturmaktadır.
Gıda Sektöründe Sürdürülebilirlik Nasıl Oluşur?
Günümüze kadar birçok farklı sektörde şirketler, firmalar ve kuruluşlar GRI(Global Reporting Initiative) standartları sayesinde elde ettikleri sürdürülebilirlik raporlamaları ile birlikte sürdürülebilirlik performanslarını belirlemeye çalışırken, bu sayı günümüze kadar da hep artış göstermiştir. Bu bağlamda özellikle Avrupa Birliği ülkeleri arasında da sürdürülebilir gıda çalışmaları geliştirmek açısından aynı yaklaşım güdülmektedir.
Türkiye açısından da düşünüldüğünde gıda sektöründe sürdürülebilirlik elde edilebilmesi için benzer bir yaklaşım yürütülmeye çalışılsa da ülkemizde gıda sektöründen çok özellikle inşaat sektörünün sürdürülebilirlik yönelimi bulunduğu görülebilir. Örnek olarak birçok farklı inşaat firması, yeşil bina projeleri gibi çalışmalar ortaya koyarken, yapı malzemeleri sektöründe de ISO 14025 standardı sayesinde EPD belgesi olarak bilinen Çevresel Ürün Beyanı Belgelendirme çalışmalarını hızlandırmaktadır.
Farklı sektörlerde bu kadar büyük gelişmeler yaşanırken, Türkiye’de gıda sektörü açısından halen önemli bir atak gerçekleştirilerek gıda sektöründe sürdürülebilirlik yapısı tam olarak elde edilememiştir. Elbette bazı firmalar karbon ayak izi hesaplarına önem vermeye başlarken, bazı firmalar da yerel projeler sayesinde sera gazı azaltma çalışmaları hedefleri gütmektedir. Ancak Avrupa Birliği ülkelerinde ekmek, soda, sebze/meyve, hazır gıdalar ve pirinç gibi birçok ürün için EPD belgelendirmeleri gıda sektöründe sürdürülebilirlik çalışma çerçeveleri içerisinde yerini almaya başlamıştır.
Bu konuda özellikle Avrupa Birliği’ne bakıldığında bugüne kadar 132 adet EPD belgesi ile 200 üzerinde gıda için sürdürülebilir üretim belgesi bulunurken, Türkiye’de ise bu rakam çok düşük bir orandadır. Türkiye’de G için özellikle küçük ve orta işletmeler yani KOBİ’ler yerine sektörün liderleri tarafından adımlar atılmalıdır. Çünkü sürdürülebilir üretim ve sürdürülebilir gıda sayesinde hem çevresel hem sosyal açıdan avantaj elde edilirken hem de ekonomik avantajlar elde edilecektir. Tarım ve gıda gibi sağlık üzerinde önemli etkileri olan sektörlerde tüketici gündelik olarak kullandığı üründeki tedarik zinciri ve üretim aşaması bilgisine daha rahat ulaşabilecektir.
Gıda Sektöründe Sürdürülebilirlik Çalışma Kapsamları
Kuruluşların sürdürülebilirlik anlamında birçok misyonu yer alırken; araştırma, geliştirme, inovasyon, sosyal sorumluluklar, ekonomik hesap verilebilirlik ve çevresel sorumluluk gibi birçok fazla ayrıntı üzerinde durulmalıdır. Bu noktada örnek olarak atık üretimi düşünülürse, çevreye etki açısından gıda sektörü en yüksek atık üreten sektör olarak büyük bir sorumluluğa sahiptir. Bu nedenle gıda sektöründe sürdürülebilirlik çalışma kapsamı içerisinde atık yönetimi, sosyal sorumluluklar, temiz gıda üretimi, karbon emisyonu azaltılması, eğitimler ve yeni projeler gibi birçok adım atılmalıdır.
Gıda sektöründe atık sorununa tekrar değinecek olursak, sadece endüstriyel alanda değil gıda kullanım aşamasında toplumların da gıdada gereğinden fazla atık oluşturulması ve yanlış gıda temini sağlaması büyük bir israf oluşturmaktadır. Bu anlamda gıda sektöründe sürdürülebilir stratejisi geliştirmek için kurum ve kuruluşların öncelikle toplumu yönlendirecek spotlar ve farkındalık oluşturacak çalışmalar yapması gerekir.
Gıda sektörüne sürdürülebilirlik örnekleri için raf ömrü 48 saat olan bir ürün düşünülebilir. Bu ürün için 48 saatin dolmasından birkaç saat hatta bir gün öncesinde ihtiyacı olan kişilere indirimler ile satış yapılması sağlanabilir. Yine gıda sektörüne sürdürülebilirlik örnekleri açısından ambalaj noktası üzerinde durulursa, gıda ambalajlarının veya paketlerin geri dönüşüm sistemine sahip olması gerekir. Tarımda tohum veya zirai malzemelerin çevreyi kirletecek şekilde zararlı kimyasallara sahip olmaması, daha az ilaç kullanılması ve alternatif kullanımlar tercih edilmesi gibi birçok örnek yer almaktadır.
Gıda Sektöründe Sürdürülebilir Projeleri
Çalışmaları daha güçlü bir yapıya ulaştırmak için gıda sektöründe sürdürülebilir projeleri artış göstermeli ve insanlar bu konunun bilincinde olarak, hem kuruluş bazında hem bireysel bazda gıdayı doğru tüketmeyi, doğru elde etmeyi ve atığı doğru yönetmeyi bilmelidir. Sürdürülebilir gıda sayesinde toplum ve gelecek nesiller açısından hem gıda güvenliği hem de beslenme güvencesi elde edilirken, doğal kaynaklar daha zengin bir şekilde korunur ve aynı zamanda da hem ekonomik hem de toplumsal refah elde edilir. Bu açıdan da sürdürülebilir gıda için gıdanın üretiminden ambalajlanmasına ve taşınmasından tüketimine alışılagelmiş yaklaşımlardan çözümsel yaklaşımlara geçiş gerekmektedir.
Türkiye’de özellikle Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları çerçevesindeki 17 hedef de göz önünde bulundurularak, her farklı işletmenin gıda sektöründe sürdürülebilirlik başvurusu atılımını hızlı bir şekilde gerçekleştirmesi gerekir. Ülkemiz tarımda ve gıda üretiminde her ne kadar dünyanın güçlü ülkelerinden biri olsa da yanlış tarım, yanlış miktarda tüketim ve kontrolsüz gıda çalışmaları hem gelecek nesilleri hem de günümüzü dahi tehlikeli bir duruma sokabilir.
2050 yılında Dünya nüfusunda %40 gibi bir artış ile 10-11 milyar arası bir insan nüfusu oluşacağı göz önünde bulundurulursa, gıda üretiminde hem sağlıklı hem çevreci hem etik hem de sosyal bir sistem oluşması gerekmektedir. Bu nedenle sağlıklı gıda için daha fazla toprak, su ve enerji kullanımı ve bunun sonucunda da daha yüksek karbon salımı unsurlarından vazgeçmek gerekir.
Birleşmiş Milletler Küresel Ülkeler Sözleşmesi çerçevesinde de gıda sektöründe sürdürülebilir güvenliği açısından önemli maddeler üzerinde durulmaktadır. Bir gıda kuruluşunun mutlak bir şekilde çevresel riski ve çevreye etkilerini azaltması ve bu noktada farkındalık sağlayarak, hem mutlu hem de gelişen çalışanlarla birlikte topluma da saygılı bir yapıya ulaşması gerekmektedir. Hem çalışanlarına hem topluma hem de paydaşlarına karşı saygılı ve çevreye saygılı bir gıda sektörü dünyayı daha güvenilir bir hale getirebilir.
Gıda sektöründe sürdürülebilirlik çalışma çerçevesi içerisinde anlaşıldığı üzere sadece üretim, tedarik, stoklama, dağıtım ve tüketim değil sektör dinamikleri ve sektör iç planında da önemli noktalar yer almaktadır. Örneğin sürdürülebilirlik üzerinde odaklanmış bir gıda sektörü işletmesinin gıda sektöründe sürdürülebilirlik eğitimçalışmaları noktasında da çalışanlarına yeni imkanlar sağlayabilmesi önemlidir. Örneğin, Birleşmiş Milletler Kalkınma Hedefleri içerisindeki 17 madde arasında da
- Hedef: Yoksulluğa Son
- Hedef: Açlığa Son
- Hedef: Sağlıklı ve Kaliteli Yaşam
- Hedef: Nitelikli Eğitim
- Hedef: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
- Hedef: Temiz Su ve Sanitasyon
- Hedef: Erişilebilir ve Temiz Enerji
- Hedef: İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme
- Hedef: Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı
- Hedef: Eşitsizliklerin Azaltılması
- Hedef: Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar
- Hedef: Sorumlu Üretim ve Tüketim
- Hedef: İklim Eylemi
- Hedef: Sudaki Yaşam
- Hedef: Karasal Yaşam
- Hedef: Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar
- Hedef: Amaçlar için Ortaklıklar
Maddeleri yer alır.
Gıda Sektöründe Sürdürülebilirlik Çeşitleri
Kuruluşlar açısından oluşturulabilecek gıda sektöründe sürdürülebilirlik çeşitleri çerçevesinde de sürdürülebilirliği hem işletme kültürü hem üretim hem de tüketim açısından oluşturmak ve buna ekonomiyi de dahil etmek gerekir. Günümüzde markaların sürdürülebilirlik raporlarını incelediğinizde, genellikle çalışan kavramının çok sık kullanılmaya başlandığı görülebilir. Çünkü sürdürülebilirlik, gıdada benimsenmiş bir kavram olmalıdır ve bunun için de öncelikle çalışanın ve içyapının bunu benimsemiş olması gerekir.
Gıda sektöründe sürdürülebilirlik eğitim çalışmaları sayesinde kurum içerisinde iyi bir eğitim yönetimi ve dışarıya dahi ulaşan bir değişim planlaması oluşturulabilir. Günümüzde yeni jenerasyonun da gıdaya bakışı ve gıdanın kaynaktan alındıktan sonra atığa dönüşene kadarki tüm sürecini göz önünde bulundurarak, çevresel sonuçları azaltmaya çalışması da gıda sektörünün önemsemesi gereken bir konudur.
Gıda sektöründe sürdürülebilirlik ekonomi oluşturulabilmesi açısından yapılması gereken birçok çalışma da yer alır. Özellikle gıdanın elde edilmesi, gıdanın işlenmesinde kullanılan masraflar, ambalajların geri dönüşüme sahip olması, daha az su kullanımı ile daha az su ayak izi bırakılması gibi ayrıntılar yer alır. Örneğin, üretim, tedarik ve dağıtım gibi birçok noktada ihtiyaç duyulan enerjinin karşılanmasına fosil yakıtlar nedeniyle ortaya daha fazla karbon salımı ve yüksek bir karbon ayak izi bırakmak üzerinde durulmalıdır. Bu noktada fosil yakıtlar yerine yenilenebilir enerji gibi bir tercih ile gıda sektöründe sürdürülebilirlik ekonomi avantajı elde etmek de mümkün olacaktır.
Gıda Sektöründe Sürdürülebilirlik Hizmetleri
Green Life Danışmanlık sayesinde gıda sektöründe sürdürülebilirlik hizmetleri sunulabilmesi açısından raporlama çalışmalarında bir strateji geliştirilmesi ve yeni projeler oluşturulması çalışmalarında size her zaman destek verilebilir. Küresel kalkınma planlarına uyum sağlayabilmek, çevreye olan etkiyi azaltabilmek ve dünyayı düşünürken küresel ısınma gibi birçok farklı noktada da mücadele oluşturabilmek açısından gıda sektöründe sürdürülebilirlik sektör kuruluşları için çok önemli bir yere sahiptir.
Gıda sektörü kuruluşları tüm misyonlarını koruyacak şekilde de geliştirecekleri gıda sektöründe sürdürülebilir projeleri sayesinde dünyaya çok önemli hizmetler verebilir. Gelecek nesilleri de düşünen gıda sektörü işletmeleri, bilinçli kampanyalar ve çalışmalar ile özellikle yeni jenerasyon yani Z kuşakta daha iyi bir bilinç ve onlar için daha iyi bir gelecek imkanı sağlayabilir.
Türkiye’de gıda ve içecek sanayi hem yerel hem de küresel rekabette iyi bir güce sahip olurken, tüketicileri açısından da beklentilerini hesaba katarak geleceğe dönük ve kolaylıkla uygulanabilecek bir sürdürülebilir gıda sistemi oluşturmalıdır. Türkiye’de gıda sektörü bugün Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini takip etmesi vasıtasıyla da daha iyi bir geleceğe ve daha iyi bir gıdaya ulaşmak için çalışmaya devam etmelidir.
Gıda sektöründe sürdürülebilirlik hizmetleri çerçevesinde çevresel sürdürülebilirliği elde ederek döngüsel gıda sistemi oluşturmanız ve bu bağlamda iklim değişikliği karşısında daha düşük karbon ayak izi ve kaynak verimliliği oluşturmanız için yeni projelerde size destek verilebilir. Döngüsel ekonomi için geri dönüşüm ve ambalaj atıklarında yeniden kullanım, ekosistemi korumak için biyoçeşitliliği koruma yapısının elde edilmesi gibi birçok noktada Türk gıda sektöründe çalışmalar yapılabilir.
Bugün gıda sektöründe sürdürülebilirlik örnekleri açısından toplumsal sürdürülebilirlik sağlayacak şekilde toplumu, tüketiciyi ve çalışanı göz önünde bulunduran gıda sistemleri sunulmaktadır. Yani gıda sektöründe sürdürülebilir güvenliği çerçevesinde de kaliteli, besleyici ve kolay tüketilebilen aynı zamanda da güvenilir gıda şeffaf bir yapıyla tüketiciye ve çalışana sunulabilir. Günümüzde gıda güvenilirliği özellikle yeni jenerasyon açısından çok önemli bir noktada bulunurken, sürdürülebilir bir beslenme oluşturmak, ticarette sağduyu elde edebilmek ve toplumun gelişimine katkı sağlamak da sektörün önemli hedefleri arasında yer almalıdır.
Gıda sektörü açısından özellikle büyüme ve yatırım tabii ki karlılık da çok önemli bir noktadadır. Bu açıdan da gıda sektöründe sürdürülebilirlik ekonomi çerçevesinde büyümenin dahi kapsamlı ve sürdürülebilir bir çerçevede oluşturulması gerekir. Bu noktada da Türkiye’de gıda sektörü düzenli büyümesi ile iyi bir kalkınma elde ederken, paydaşlarla işbirliği oluşturulması ve dış pazarda da önemli bir büyümeye ulaşılması göz önünde bulundurulabilir.