Ekolojik Ayak İzini Azaltmak İçin Neler Yapılabilir?
Ekolojik ayak izi dünya genelinde insanların faaliyetleri sonrasında ortaya çıkan çevresel etkiyi ifade edebilmek için kullanılan kavramdır. Enerji ihtiyacının karşılanması veya tüketim gibi birçok faaliyet ekosistem üzerinde etkiler oluşturur. Doğal kaynaklar ise kendini yenileme özelliğine sahip olsa da buna zarar vermemek için ekolojik ayak izini düşürmek gerekir.
Ekolojik Ayak İzi Nedir?
Ekolojik ayak izi dünya genelinde insanların gerçekleştirdiği faaliyetler sonrasında doğal kaynakların tüketilmesi ile birlikte yeniden üretilmesi ve ortaya çıkan atıkların bertaraf edilmesi açısından ne kadar alan gerektiğini ifade eden kavramdır. Eğer ekolojik ayak izi büyük bir değere sahipse, doğal kaynaklarının birçok kısmının tüketildiği anlaşılabilir. Bu noktada Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından da tüketim miktarına karşılık dünya kaynaklarının yenilenme hızının düşük olduğu ifade ediliyor.
2021 yılının 29 Temmuz günü Dünya Limit Aşım Günü olarak ifade edilirken, bugün kapasitenin çoktan dolduğu anlaşılabilir. Bu nedenle dünyada doğal dengeyi koruyabilmek için ekolojik ayak izini azaltmak gerekmektedir.
Ekolojik ayak izi sayesinde örnek olarak bir nüfus bölümünün sürdürülebilir bir yaşam için ne kadar bir doğal alana ihtiyacı olduğu belirlenebilir. Bu kavram ilk defa William Rees tarafından ortaya atılmış sonrasında ise Mathis Wackernagel tarafından geliştirilmiş ve 1996 yılında bu ikili “Our Ecological Footprint” kitabı üzerinde detaylı bir çalışma ile anlatım sağlamıştır.
Ekolojik ayak izi için birim olarak küresel hektar kullanılır. Hesaplama için tüketim, üretim alanı ve nüfus değişkenleri baz alınır. Hesaplama için kullanılan formül;
Ekolojik Ayak İzi (10.000 m² ha) = Tüketim x Üretim Alanı x Nüfus
Şeklinde belirlenmiştir.
Ekolojik etkiyi anlama açısından biyokapasite kavramı da tanımlanırsa, belirli bir coğrafya dahilindeki kaynakların yenilenebilirlik oranları ve ortaya çıkan atıkların bertaraf kapasitesi için bu kavram kullanılır. Eğer bir coğrafyada biyokapasite aşılırsa, ekolojik açık ortaya çıkar. Yani insan faaliyetleri karşısında doğal kaynaklar kendini yeterli derecede yenileyemeyecek bir hale gelmiştir. Ekolojik açık durumunda gelecek nesillerin ihtiyaç giderme yetenekleri giderek tükenecektir.
Ekolojik Ayak İzinin Bileşenleri Nelerdir?
İnsan farklı ihtiyaçları nedeniyle doğadan birçok farklı noktada yararlanır. Özellikle kaynaklar ve doğal alanlar hem üretim hem tüketim için çok yoğun kullanılır. WWF ekolojik ayak izi için 6 bileşen olarak;
- Tarım arazisi ayak izi
- Yapılandırılmış alan ayak izi
- Otlak ayak izi
- Karbon ayak izi
- Orman ayak izi
- Balıkçılık alanı ayak izi bileşenlerini belirlemiştir.
Ekolojik ayak izini düşürmek için bu bileşenlerin herhangi birinde iyileştirme yapılması gerekecektir. Örnek olarak karbondioksit emisyonu azaldığında karbon ayak izi küçülecektir.
Ekolojik Ayak İzini Azaltmak İçin Neler Yapılabilir?
İnsanın doğaya olan yükünü anlamak için kullanılan ekolojik ayak izi değerleri sayesinde çevresel etkinin azaltılması için ne kadarlık bir çaba gerektiği anlaşılabilir. İnsan enerji elde etme, ulaşım, tüketim, atık oluşturma ve beslenme noktasında faaliyetleri ile ekolojik ayak izine neden olur. Bu durumda bu ihtiyaçları göz önüne alarak da ekolojik ayak izini azaltmak için neler yapılabilir açısından 9 yöntem incelenebilir. Bu yöntemler de temel olarak enerji ihtiyacı, beslenme alışkanlıkları, ulaşım etkinlikleri, tüketim davranışları ve atık idaresi başlıkları altında ayrı ayrı görülebilir.
Enerji İhtiyacı
1.Yenilenebilir enerjiye yönelim sağlanması sayesinde fosil yakıt kullanımı ile sera gazı emisyonu ortaya çıkması ve karbon ayak izinin artması engellenebilir. Doğal kaynakları düzensiz bir şekilde kullanmak yerine sınırsız ve yenilenebilir enerjiye geçilerek, özellikle evlerde uygun olduğu takdirde güneş enerjisi seçilmesi ve kentlerde rüzgar ya da hidroelektrik santraller seçilmesi gibi projeler geliştirilebilir.
2.Enerji verimliliği elde edilmesi çerçevesinde de özellikle bireyler evlerinde aydınlatma ve ısınma gibi araçlar için fosil kaynaklı elektrik kullanımı oranını düşürmelidir. Bu sayede enerji dolayısıyla ortaya çıkan emisyonlar düşebilir. Bu çerçevede gerekmeyen elektronik aletlerin kapatılması, yüksek enerji verimliliği sağlayan çamaşır ve bulaşık makinesi gibi cihazların kullanılması, evlerde yalıtım uygulaması yapılması ve verimlilik sayesinde ekolojik ayak izinin düşürülmesi mümkündür.
Beslenme Alışkanlıkları
- Daha az et tüketilmesi sayesinde hayvancılık faaliyetleri nedeniyle artan sera gazı emisyonları düşecek ve bu sayede de karbon ayak izi düşümü ortaya çıkacaktır. Yani daha fazla kırmızı et tüketimi yerine çevresel etkisi düşük besinler daha fazla tüketilmelidir.
- Yerel gıdaların seçilmesi sayesinde de bulunduğunuz bölgede elde edebileceğiniz gıdaları seçtiğinizde bu gıdalar için lojistik süreçleri sonucu ortaya çıkan emisyonlar azalacak ve ekolojik ayak izinde düşüş elde edilecektir. Bu noktada da şeffaf bir şekilde çevresel etkisi konusunda belgelenmiş olan ve ekolojik ayak izine düşüş katkısı sağlayan ürünlere daha fazla yönelmek gerekir.
Ulaşım Etkinlikleri
- Toplu ulaşım tercihi sayesinde bireysel taşıtların daha fazla fosil yakıt kullanarak karbon ayak izi yükseltmesi yerine toplu taşıma sera gazı salımını azaltacaktır. Toplu taşımada da karbon emisyonu ile karşılaşılsa da bireysel olarak daha fazla taşıt ve daha fazla emisyon yerine bir ekolojik ayak izi azaltma imkanı bulunmaktadır.
- Uçuşların direkt olarak seçilmesi açısından, havayolu seyahatleri çok yüksek karbon emisyonu göstermekte ve bu bağlamda küresel ısınma nedeni olarak görülmektedir. Bu nedenle aktarmalı uçuşlar yerine en azından direkt uçuşlar tercih ederek karbon ayak izi azaltılabilir.
Tüketim Davranışları
- Kullan at plastiklerin azaltılması kapsamında; genellikle geri dönüşüm ihtimali olmayan plastik tabak, plastik çatal, kaşık ve pipet gibi malzemeler doğada kalıcı bir atık sorunu oluşturmaktadır. Bu kullan at plastik ürünler yerine geri dönüşüm imkanı sağlayan malzemeler seçilerek ekolojik ayak izi azaltılabilir.
- Daha çok ikinci el ürün kullanılması durumunda bilinçli tüketim alışkanlığı elde edilecektir. Yeni ürünler tercih ettiğinizde, yeniden bir üretim süreci başlayacağı için daha fazla çevresel etki ortaya çıkacaktır. Bilinçli tüketim için daha uzun ömürlü ürünleri tercih etmek ve mümkün olduğunca ikinci el ürünleri kullanmaya çalışmak gerekir. Bu durum daha az tüketim ve daha az atık ihtimalini ortaya çıkarırken, biyolojik kapasite aşınmadan ekolojik ayak izi düşüşü elde edilebilir.
Atık İdaresi
- Geri dönüşümün arttırılması ile cam, metal veya kağıt gibi geri dönüşebilen malzemeler tekrar değerlendirildiğinde, kaynaklar daha verimli kullanılır, çevre kirliliği azalır ve daha iyi bir karbon yönetimi yapılabilir. İkinci el kullanıma daha fazla önem vermek ile benzer şekilde geri dönüşümün yaygın hale getirilmesi de gerekir.